
Image by Niklas Hamann, from Unsplash
Araştırma, Sık AI Kullanıcılarının Problem Çözmeyle Mücadele Ettiğini Gösteriyor
SBS Swiss Business School tarafından yapılan son bir araştırma, AI araçlarına fazlasıyla bel bağlamanın olası sakıncalarını vurguluyor.
Acelesi olanlar için hızlı bilgiler:
- AI’ya dayanan genç kullanıcılar eleştirel düşünme testlerinde daha düşük puan aldılar.
- Yükseköğrenim, AI’nın eleştirel düşünme üzerindeki olumsuz etkisini dengelemeye yardımcı olur.
- Araştırmacılar, bağımsız düşünmeyi güçlendiren aktivitelerle AI kullanımının dengelenmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Societies dergisinde yayınlanan araştırma, sanal asistanlar ve öneri sistemleri gibi AI araçlarının sık sık kullanılmasının, düşünme görevlerini teknolojiye devretme eğilimi olan “bilişsel devreden çıkarma”yı teşvik ederek eleştirel düşünme becerilerine zarar verebileceğini ortaya koymaktadır.
Çalışma, çeşitli yaş grupları ve eğitim geçmişlerinden 600’den fazla katılımcıyı kapsamaktadır. Anketler ve mülakatlar kullanılarak, araştırmacılar yüksek AI aracı kullanımı ile kritik düşünme yeteneklerindeki azalmalar arasında güçlü bir bağlantı bulmuşlardır.
AI’a daha çok güvenen genç katılımcılar, yaşça büyük bireylere kıyasla kritik düşünme testlerinde daha düşük puan aldılar. Bu arada, daha yüksek eğitim seviyesine sahip olanlar, AI kullanımına bakılmaksızın daha güçlü kritik düşünme becerilerini korudular.
Bilişsel yük atma, AI gibi dış araçların kullanılmasını, aksi halde zihinsel çaba gerektirecek görevleri üstlenmeyi ifade eder. Bu, hayatı kolaylaştırabilirken, derin, düşündürücü düşünme fırsatlarını azaltabilir. Örneğin, bir katılımcı itiraf etti,
“Her şey için AI kullanıyorum, planlama yapmaktan bilgi bulmaya. Bu, düşünme şeklimin bir parçası haline geldi.” Bir başkası endişelerini paylaştı ve şöyle dedi, “AI’yi ne kadar çok kullanırsam, kendi başıma problem çözme ihtiyacımı o kadar az hissediyorum. Sanki eleştirel düşünme yeteneğimi kaybediyormuşum gibi.”
Çalışma, AI araçlarının genellikle bilişsel kısayollar olarak hareket ettiğini ve bağımsız analiz ve problem çözme ihtiyacını azalttığını buldu. Bu, daha önceki araştırmalarla, örneğin “Google etkisi” ile uyumludur, bu da bilgiye kolay erişimin hafıza tutma ve analitik becerileri zayıflatabileceğini öne sürer.
Bulguların eğitim için önemli sonuçları vardır. AI araçları öğrenmeyi hızlı yanıtlar ve kişiye özel geri bildirimlerle geliştirebilirken, aynı zamanda öğrencilerin materyalle derinlemesine ilgilenmelerini de caydırabilir.
Bir doktora derecesine sahip katılımcının belirttiği gibi, “Düzenli olarak yapay zeka araçlarını kullanmama rağmen, aldığım bilgileri daima eleştirel bir şekilde değerlendiririm. Eğitimim, şeyleri olduğu gibi kabul etmemenin önemini bana öğretti.”
Araştırma, eğitimcilerin yapay zeka entegrasyonunu, eleştirel düşünmeyi teşvik eden aktivitelerle dengede tutması gerektiğini önermektedir. Örneğin, öğrencileri yapay zeka tarafından oluşturulan içeriği sorgulamaya ve problem çözme egzersizlerine katılmaya teşvik etmek, bilişsel yüklenmenin olumsız etkilerini hafifletebilir.
Araştırma, AI kullanımında dengeli bir yaklaşım ihtiyacını vurguluyor. AI araçları tartışılmaz faydalar sunsa da, örneğin verimlilik ve konfor, bunlara aşırı bağımlılık temel bilişsel becerilerin maliyetine gelebilir.
Yazarın sonuçlandırdığı gibi, “Eğitimciler, politika yapıcılar ve teknolojistler, AI’ın faydalarını eleştirel düşünme gelişimi ile dengeleyen ortamları teşvik etmek için işbirliği içinde çalışmalıdır.”
Araştırma, ayrıca uzun vadeli etkileri ve potansiyel müdahaleleri araştırmak için daha fazla araştırma yapılmasını talep ediyor. AI’ın bilişi nasıl etkilediğini anlayarak, toplum insan zekasını riske atmadan onun gücünü daha iyi kullanabilir. AI gelişmeye devam ettikçe, bu dengeyi sağlamak, gelecek nesillerin bağımsız, eleştirel düşünme yeteneğini koruyabilmesi için kritik olacaktır.
Yorum bırakın
Vazgeç