AI ile Dans: MIT Öğrencileri Etkileşimli Zekayla Deneyler Yapıyor

MIT’nin Etkileşimli Zeka dersinin öğrencileri (4.043/4.044) 38. yıllık Sinir Bilgi İşlem Sistemleri (NeurIPS) konferansında Aralık 2024’te bir dizi projeyi sundu, AI’nın yaratıcılığı, eğitimi ve insan etkileşimini nasıl şekillendirebileceği konusunda yeni yolları keşfediyor.

Yapay zeka ve makine öğrenmesi araştırmalarında en tanınanlardan biri olan konferans, MIT’nin basın bültenine göre Vancouver’da 16.000’den fazla katılımcıyı bir araya getirdi.

MIT Mimarlık Bölümü’nden Profesör Marcelo Coelho’nun rehberliğinde, öğrenciler günlük deneyimlerdeki AI’nin evrilen rolünü inceleyen interaktif AI destekli projeler geliştirdi.

Projelerden biri olan Be the Beat, Ethan Chang ve Zhixing Chen tarafından geliştirildi ve bir dansçının hareketlerine uyum sağlayan müzik üreten bir AI’ı dansa entegre eder.

PoseNet’in hareketi analiz etmesi ve bir dil modelinin stil ve temposu yorumlamasıyla, sistem dans ve müzik arasındaki ilişkiyi değiştiriyor ve hareketin sesi şekillendirmesine olanak sağlıyor, tersi değil. Katılımcılar bunu, yeni dans stilleri keşfetmeye ve koreografi yapmaya alternatif bir yaklaşım olarak tanımladılar.

View this post on Instagram

A post shared by Be the Beat (@be_thebeat)

Keunwook Kim’in Memorscope adlı eseri, AI aracılığıyla hafıza ve insan etkileşimini inceler. Bu cihaz, tüp benzeri bir yapıya ayrı ayrı uçlardan bakan iki kişiye, paylaşılan perspektife dayalı bir toplu hafıza oluşturma olanağı sunar.

OpenAI ve Midjourney modellerini dahil ederek, sistem bu etkileşimlerin evrimleşen yorumlarını üretir ve hatıraların kaydedilme ve deneyimlenme şeklini yeniden çerçeveler.

Xiying (Aria) Bao ve Yubo Zhao tarafından geliştirilen Narratron, interaktif bir projektör aracılığıyla AI’yi geleneksel hikaye anlatıcılığına tanıtır. Sistem, el gölgelerini karakterler olarak yorumlar ve gerçek zamanlı bir anlatı oluşturur, görsel ve işitsel elementleri kullanıcıları AI destekli bir gölge oyunu formunda etkileşime sokmak için bir araya getirir.

Karyn Nakamura’nın Perfect Syntax adlı eseri, video düzenleme ve hareket analizi alanında Yapay Zeka’nın rolünü inceliyor. Proje, video parçalarını manipüle etmek ve yeniden yapılandırmak için makine öğrenmesini kullanıyor ve teknolojinin hareketi ve zamanı nasıl yorumladığını sorguluyor.

Hesaplamalı süreçler ile insan algısı arasındaki ilişkiyi inceleyerek, eser Yapay Zeka’nın görsel medyayı nasıl yeniden şekillendirdiği üzerinde duruyor.

Bu projeler bir araya geldiğinde, AI’nın otomatizasyon ötesindeki potansiyelini, sanatsal ifadeyi, eleştirel düşünmeyi ve paylaşılan deneyimleri şekillendirmedeki rolüne odaklanarak inceliyorlar.