Anket, %51’lik İngiltere Şirketlerinin Yeni İşe Alımlar yerine Yapay Zeka Yatırımları Planladığını Ortaya Koyuyor
Son zamanlarda yapılan bir anket, İngiltere’deki iş liderlerinin yarısından fazlasının, artan istihdam maliyetlerini gerekçe göstererek, yeni personel almak yerine Yapay Zekâ’ya yatırım yapmayı planladığını ortaya koyuyor.
Acele mi Ediyorsunuz? İşte Kısa Bilgiler!
- İngiltere’deki işletmelerin %51’i, yeni personel almak yerine yapay zekaya yatırım yapmayı planlıyor.
- İşçi korumaları ve yüksek maaşlar dahil olmak üzere iş reformları, istihdam maliyetlerini artırıyor.
- İşletmelerin %57’si, düzenleyici değişiklikler nedeniyle 2025’te işe almayı azaltmayı bekliyor.
Boston Consulting Group (BCG) tarafından yürütülen anket, ilk olarak Financial Times tarafından rapor edildi ve Şansölye Rachel Reeves’in vergi politikası değişikliklerinin ardından şirket önceliklerinde önemli bir değişikliği vurguladı. Bu haber, UK hükümetinin büyüme için AI’ı kullanma planlarını duyurduğunu takip etmektedir.
Araştırma, Financial Times ile paylaşıldı ve Ekim Bütçesi’nde duyurulan işverenlerin ulusal sigorta katkılarının artması nedeniyle iş liderlerinin %51’inin işe alım için ayrılan fonları Yapay Zeka’ya yönlendirmeyi planladığını buldu.
Financial Times tarafından bildirildiği üzere, işverenler ayrıca, ulusal yaşam maliyetinin artması ve İşçi Partisi hükümeti altında beklenen işçi hakları reformlarıyla daha yüksek maliyetlerle mücadele ediyor. Bu reformlar, sıfır saatlik sözleşmeleri ortadan kaldırmayı ve haksız işten çıkarma korumalarını genişletmeyi amaçlıyor.
Ankete, 50’den fazla kişiye istihdam sağlayan 251 İngiliz işletme liderini kapsayan anket, aynı zamanda katılımcıların %44’ünün bu yıl için AI yatırımını öncelikli olarak gördüğünü ortaya koydu. Öte yandan, %57’si, bu finansal baskılar ve düzenleyici değişiklikler nedeniyle 2025 yılına kadar daha az personel işe almayı öngörüyor.
Şirketler, mali yük konusunda endişelerini dile getirerek, daha yüksek ulusal sigorta oranları ve katkılar için daha düşük kazanç eşiklerinden kaynaklanan ekstra milyarlarca poundluk maliyetleri tahmin etmektedirler.
Birleşik Krallık’ın en büyük işverenlerinden birinin yöneticisi, hükümetin “AI maliyet kesme olasılıkları ortaya çıktığı anda, birden fazla şekilde insanları işe alma maliyetlerini artırma” konusunda Financial Times tarafından belirtildiği gibi, bir açıklama yaptı.
BCG’nin yönetici direktörü Nick South, AI’deki ilerlemelerin, özellikle yaratıcı AI’nin, şirketlere yükselen istihdam maliyetleri arasında verimliliği artırma konusunda yeni fırsatlar sunduğunu belirtti. “Zamanla, organizasyonların işgüçlerinin boyutunu ve şeklini yeniden şekillendireceğini göreceksiniz,” dedi, Financial Times tarafından bildirildiği gibi.
Bu, Sam Altman’ın son açıklaması ile örtüşüyor. Altman, 2025 yılına kadar AI ajanlarının iş gücüne girebileceğini ve şirketlerin üretimi üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini öne sürmüştü. Bu trend, özellikle şirketlerin zorlu ekonomik koşullar ve artan düzenleyici taleplerle mücadele ederken, AI’ın iş stratejisi üzerindeki artan rolünü vurguluyor.
Nitekim, son zamanlarda bir WEF raporu, dijital erişim ve AI’nın iş piyasasını yeniden şekillendireceğini öngördü. AI, robotik ve otomasyon gibi anahtar teknolojiler, teknolojik rollerde iş büyümesini teşvik ederken, tekrarlanan işler için talebi azaltıyor. Becerilerin evrimleşmesiyle, WEF, 2030 yılına kadar becerilerin %39’unun eskimiş olabileceğini belirtiyor ve bu nedenle yeniden beceri kazanmanın önemli olduğunu vurguluyor.
Rapor, hükümet politikalarını, personel alımından yapay zekaya (AI) yatırım yapma eğiliminde ana etken olarak ön plana çıkarıyor. Ancak, AI’nin daha az kaynakla daha çok iş başarabileceği fikrinin, maliyetleri azaltmak isteyen yöneticiler için en cazip yön olabileceğini belirtmek önemlidir.
Ancak, bu yaklaşımın şirketler için de riskler taşıdığını, AI’ya ağırlıklı olarak bağımlı hale gelmenin uzun vadede zorluklar ve hassasiyetler oluşturabileceğini unutmamak gerekir. Nitekim, Medium tarafından bildirilen son bir anket, AI ajanlarında ana zafiyetleri belirledi.
Bunlar arasında öngörülemeyen kullanıcı girişleri, karmaşık iç süreçler, farklı ortamlar arasında tutarsız davranışlar ve doğrulanmamış dış kaynaklarla etkileşim riskleri yer alır, bu da siber güvenlik tehditlerini tespit etmeyi zorlaştırır.
Yorum bırakın
Vazgeç