Nadir Arı Keşfi, Meta’nın Nükleer Güçlü AI Veri Merkezi Planlarını Durduruyor
Acele mi Ettiniz? İşte Hızlı Bilgiler!
- Rakipler Amazon, Google ve Microsoft, veri merkezleri için nükleer enerji anlaşmaları sağladı.
- Eleştirmenler, nükleer enerji ile ilişkili toksik atık riskleri konusunda uyarıyorlar.
- Meta, yaşadığı aksaklıklara rağmen karbonsuz enerji seçeneklerini aramaya devam ediyor.
Meta’nın ABD’deki bir nükleer enerjili AI veri merkezi inşa etme planları, önerilen alan üzerinde nadir bir arı türünün keşfinden dolayı engellenmiştir. Bu durum, Pazartesi günü Financial Times (FT) tarafından rapor edildi.
Projenin amacı, şirketin AI girişimlerini desteklemek için mevcut bir nükleer enerji santrali işletmecisinden emisyon içermeyen elektrik elde etmektir. Ancak, çevresel ve düzenleyici engellerden dolayı, özellikle planlanan konum yakınlarında tehlike altındaki arı türünün belirlenmesinin ardından, komplikasyonlar ortaya çıkmıştır, FT’ye göre.
Son zamanlarda yapılan bir tüm çalışanların katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Zuckerberg bu bulgunun projeyi önemli ölçüde karmaşıklaştırdığını, potansiyel olarak planları geciktirebileceğini veya tamamen raydan çıkarabileceğini belirtti.
ABD’deki onlarca arı türü, risk altında veya nesli tükenmekte olarak sınıflandırılıyor. Bu durum, Meta’nın projesinin aksamasına sebep olan özel arı türünü ve keşif yerini belirlemeyi zorlaştırıyor. Bu durum Popular Science (PS) tarafından rapor edildi.
Bu gerileme, Meta’nın rakipleri olan Amazon, Google ve Microsoft’un enerji yoğun AI modellerini eğitmek için hayati önem taşıyan veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere nükleer enerji sağlayıcılarıyla başarıyla anlaşmalar kurduğu bir dönemde gerçekleşiyor, FT belirtti.
Özellikle, bir AI sorgusunun, standart bir Google aramasının enerjisinden on kat daha fazla enerji kullanabileceğini belirtmek gerekir. Bu durum, güvenilir enerji kaynaklarının gerekliliğini vurgular. FT’nin bildirdiğine göre, PS, tek bir AI destekli arama sorgusunun 20 dakika boyunca bir ampulü açık tutmak kadar enerji gerektirdiğini tahmin ediyor.
BM raporlarına göre, AI’nın veri merkezlerine olan bağımlılığı nedeniyle önemli çevresel sorunlara neden oluyor. Bu tesisler, elektronikler için büyük miktarda ham madde gerektiriyor, tehlikeli elektronik atıklara katkıda bulunuyor, soğutma için büyük miktarda su tüketiyor ve esas olarak fosil yakıtlardan kaynaklanan önemli bir enerji talep ediyor.
“AI’nın çevresel etkisi hakkında hala çok şey bilmiyoruz ancak elimizde olan bazı veriler endişe verici,” diye belirtiyor Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Baş Dijital Sorumlusu Golestan Radwan. “Teknolojiyi büyük ölçekte kullanmadan önce AI’nın gezegene olan net etkisinin pozitif olduğundan emin olmamız gerekiyor,” diye ekledi.
Bu gerilemeye rağmen, Meta, nükleer seçenekler de dahil olmak üzere karbonsuz enerji için alternatif anlaşmaları keşfetmeye devam ediyor.
Nükleer enerji, teknoloji devleri arasındaki süregelen rekabet için kritik bir istikrarlı enerji kaynağı olarak görülse de, yüksek başlangıç maliyetleri ve uzun inşaat süreleri gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Eleştirmenler ayrıca, FT’nin belirttiği gibi, toksik radyoaktif atıkların güvenli bir şekilde imhası konusunda endişeler dile getirir.
Yatırımcılardan, Meta’nın Yapay Zeka yatırımlarının geçerliliğini göstermek için baskı gören Zuckerberg, Amerika’da bulunan sınırlı nükleer enerji seçeneklerinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını belirtti, özellikle de FT’nin belirttiği gibi Çin, nükleer enerji girişimlerini hızlandırırken.
Eğer Meta anlaşması gerçekleşseydi, şirketi, FT’nin bildirdiği gibi, Yapay Zeka veri işlemleri için nükleer enerjiyi kullanan ilk büyük teknoloji firması yapardı.
Yorum bırakın
Vazgeç