Yüksek Teknolojili Kovanlar ve Dans Eden Robotlar Arıları Kurtarmak için Yardımcı Olacak
AB tarafından finanse edilen bilim insanları, azalan arı popülasyonlarını korumak için yenilikçi çözümler geliştiriyor. Bunlar arasında, arı sağlığını iyileştirmeyi ve arıcıları desteklemeyi amaçlayan akıllı kovanlar ve robot arılar bulunuyor. Bu girişimler, dün Horizon Magazine‘da öne çıktı.
Bal arıları, ürünlerin ve yabani bitkilerin tozlaşması için hayati öneme sahip olmasına rağmen, popülasyonları iklim değişikliği ve pestisitler gibi tehditler nedeniyle azalıyor. Araştırmacılar, arıların gelişmesine yardımcı olacak teknolojik çözümler arıyor.
Bir proje, B-GOOD adıyla, arıların peteklerini etrafında oluşturdukları sensör donanımlı bir devre kartı olan “dijital tarak” geliştirmiştir. Bu cihaz, ağırlık ve sıcaklık gibi hayati kovan verilerini izler ve arıcıların kovan sağlığını uzaktan takip etmesine ve sorunlar ortaya çıktığında anında uyarı almasına olanak sağlar.
B-GOOD projesini yöneten Profesör Dirk de Graaf, “Teknolojimizi kullanarak, müdahaleye ihtiyaç duyan kolonileri artık belirleyebiliyoruz. Bu durum, özel talimatlarla birlikte arıcılara özel uyarılarla bildirilir.” dedi.
Ayrıca, Horizon Magazine’de bildirildiği üzere, proje ayrıca arıcılara ideal arıcılık yerlerini bulmalarına yardımcı olacak haritalar ve sanal manzaralar geliştirdi.
“Bu, biraz bir uçuş simülatörü gibi çalışır, ama arıcılar için,” diye not ediyor de Graaf, bir Avrupa Komisyonu özetinde. “Bu sanal online manzara içerisinde, modellemeciler belirli bir konuma sanal bir koloni yerleştirebilir ve arıların çevreye nasıl tepki vereceğini görebilirler.”
Bir başka proje olan HIVEOPOLIS, ek bir özellikle benzer bir dijital petek oluşturdu: ısıtma elemanları. Araştırmayı yöneten Profesör Thomas Schmickl, bunun kışın arıların hayatta kalmasına nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor.
‘Kış aylarında birçok bal arısı kolonisi ölür,’ dedi. ‘Hayatta kalmaları için bala ihtiyaçları vardır, ancak bazen bu bal depolarına ulaşamazlar, bu yüzden onlara ulaşmaya çalışırken soğuktan ölürler.’
‘Kovanın içinden doğrudan internet üzerinden komut göndererek sıcaklığı değiştirebildiğimiz ilk sefer bu. Bunu daha önce hiç kimse yapmadı,’ dedi.
HIVEOPOLIS ayrıca, bal arılarının birbirlerine yiyecek kaynaklarının yerlerini iletmek için kullandığı sallantılı dansından esinlenilen robot “dans eden arılar”ın kullanımını da araştırıyor.
Dr. Tim Landgraf, yapay ve kolektif zeka konusunda önde gelen bir uzman olan Freie Universität Berlin’den, robotik arı teknolojisinin geliştirilmesinin ön saflarında yer alıyor. Önceki çalışması RoboBee, gerçek arıların bir robotik dans partnerinin liderliğini takip edebileceğini gösterdi.
Bu başarının üzerine inşa edilerek, HIVEOPOLIS projesi arıların danslarını harita koordinatlarına çevirerek arı iletişimini daha da ileriye taşıyor. Dans robotları, arıları zararlı yerlerden, örneğin pestisit ile kirletilmiş çiçeklerden veya Varroa ile enfekte olmuş kovanlardan uzak tutarken, onları en uygun polen kaynaklarına yönlendirecek.
Bu teknolojiler, arıcılığı devrimleştirmeye hazırlanıyor. Sonuçta, daha sağlıklı bir arı popülasyonu, herkes için daha sağlıklı bir çevre anlamına gelir.
Prototipler umut verici olsa da, daha büyük ölçekli benimsenme ve ticarileşme gereklidir. Araştırmacılar, bu teknolojileri tanıtmak için arıcılık organizasyonlarıyla çalışıyorlar.
Yorum bırakın
Vazgeç